13 Nisan 2012 Cuma

Yaşamaya Dair





Havanın bu kadar güzel oluşu insanın içine ister istemez bir yaşama sevinci dolduruyor. Gezdiğin yollar daha güzel, sokak da ki insanların yüzü daha insancıl geliyor, daha önceden dinlediğimiz şarkılar daha neşeli geliyor kulaklarımıza, bulutların ne kadar güzel olduğunu ya da yıldızların bir okadar esrarengiz olduğunu genelde havalar güzel olduğunda anlarız biz… Ve şuan sabahtan beri dilime dolanan ve sizinde bildiğini düşündüğüm bir Nazım Hikmet şiiri var ağzımda…

Hadi bakalım bu günün sonu nereye gidecek…


Yaşamaya Dair… J


yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, 
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, 
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, 
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

1947

2

diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini 
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına, 
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, 
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. 
yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...



2 yorum:

  1. Bahar ayının böyle bir etkisi var insanlar üzerinde. Gerçi sadece insanlar üzerinde değil, tüm canlılar etki altında :)

    Nazım Hikmet'in çok sevdiğim bir şiiridir..

    YanıtlaSil
  2. aynen öle... :) bahar geldi ve benim yapmak istediğim okadar çok şey olduki anlatamam

    YanıtlaSil